(27 Haziran 2017)
Bu yolculuğa başlamadan önce okuduklarımdan, zirve yürüyüşü için gidenlerin bir bölümün zirveye ulaşamadan geri döndüklerini, bir bölümünün ise yolda kaybolduklarını öğrenmek, merakımı daha da arttırdı. Köroğlu dağı zirvesine ulaşmak için, Köroğlu'nun elinde sazıyla bir anıt heykelinin de bulunduğu Bolu'nun Kıbrısçık ilçesi en uygun yer.
35 kişilik grupla başladığımız gezide Kıbrısçık'ta son alışverişi yaptıktan sonra geceyi, dağın eteklerinde kurduğumuz çadırların yanındaki kamp ateşinde ısınarak ve yürüyüş hazırlıklarını tamamlayarak geçirdik.
Ankara 35 derecede pişerken, kamp yerinde ısı 7-8 derecelere kadar düştü.
Sabah erken kalkıldı ve kahvaltıdan sonra saat 07.00’de yürüyüş başladı. Zorlu yürüyüşe kampta kalanların ancak yarısı katıldı.
Kamptan bakıldığı zaman karşımızda Köroğlu dağının birbirlerinden 1.5 veya 2 kilometre uzaklıkta 3 farklı zirvesi görünüyordu. Yürüyüş en soldaki zirveye doğru başladı. Sanki ilk iki zirve aşağıdan bakılınca daha yüksekmiş gibi görünüyor. Ancak zirvelere yaklaştıkça, ana zirve kendisini belli ediyor. Yaylanın yukarılarında, hayvancılık için yapılmış, ancak artık pek kullanılmayan ahşap evlerin yanından geçerek, dikey tırmanış bölgesine gelindi.
Sonrasında 50 dereceyi geçen eğimde sık molalarla bir saati geçen yürüyüşle, ilk zirveye ulaşıldı. Bu zirve 1900 metreydi ve trans geçişlerle diğer zirvelere gidilmesi gerekiyordu. İlk zirvenin arkasındaki az eğimli sırttan 2200 metredeki ikinci zirveye gelindi. Dağın diğer yüzünden aşağıya bakıldığında Köroğlu dağının uzantıları olan kayak merkezi Kartalkaya ile Bolu Aladağlar göz alabildiğine uzanıyor. Zeminde ise Seben gölünün bir bölümü dikkat çekiyor.
İkinci zirvenin arkasından yapılan yürüyüşle, öğlen 12.00 sıralarında 2499 metredeki Köroğlu zirvesine ulaşıldı.
Manzara harika. Orta sert esen soğuk bir rüzgar, öğle güneşinde bile hafiften üşütüyor. Sanki uçağın camından aşağıya bakılıyor gibisiniz.
Zirvede bir de bayrak asılı. Anı defteri yok. Zirvenin 5 metre altında yatak gibi bir taş var. Altı uçurum. Bu taşın üzerinden başınızı sarkıtarak aşağıya bakmak bile büyük keyif. Burası Batı Karadeniz Bölgesinin en yüksek noktası.
Köroğlu Dağı’nın zirveye yakın bölgesinde, resmi kayıtlara göre Halk kahramanı Köroğlu’nun çardaklı sarayının kalıntıları bulunmakta, ama göremedik. Ancak zirvenin hemen alt tarafında halk arasında karpuz çatlatan olarak bilinen buz gibi bir su kaynağı yer alıyor. Kaynağın adı “Köroğlu Pınarı.” Suyu gerçekten buz gibi ve tertemiz.
Ana zirveden iniş, başlangıçta zor ama 1 kilometreye yaklaşan bölümden sonra ulaşılan pınar kıyısında oldukça keyifli bir hal alıyor. Buz gibi pınarda, yorulan ayakları serinletmek de işin güzel yanı.