İlkokul sıralarında okurken, kitaba hasret minik ellerimize, içinde çöp adamlar olan farklı bir kitap değmişti. Elden ele dolaşan, küçük aklımızda büyük hayaller kuran bu kitabın adını, buraya yazınca hemen hatırlayacaksınız.
CİN ALİ’ydi bu kitabın adı. Türlü türlü maceralara girip çıkan, çizgi çocuk Cin Ali’nin maceralarını şimdi unutmuş olabiliriz. Ama o Cin Ali’nin unutulmaması gereken bir hikayesi var ve onun hikayesi, bugün Kavaklıdere’deki Cin Ali Müzesinde kızları Nevin Apaydın tarafından yaşatılıyor.
Özellikle çocukluğunda Cin Ali’nin hikaye kitapları ile tanışan kuşak için, köy enstitülerinin önemi, nereden nereye geldiğimizi görmek, şimdi bu müze ve Cin Ali’nin hikayesi ile bence farklı bir anlam buluyor.
Şimdi anlatmaya başlayalım Cin Ali’nin hikayesini;
Cin Ali’nin yaratıcılarından Rasim Kaygusuz, 1926 yılında Ankara’nın Zirkale köyünde doğar. Hasanoğlan Köy enstitüsünde okur ve öğretmen olarak kendi köyüne döner. Hem köyünde öğretmendir, hem de yetiştirme yurdunda. Çocuklara sadece okuma yazma öğretmez. Matematik öğretir, marangozluk, tarım, arıcılık, tamirat öğretir. Tek bir ağaç bile olmayan köyünde meyve bahçesi kurar. Okulun ek binasını kendi elleri ile yapar.
Bir gün yetiştirme yurduna, Beşikdüzü köy enstitüsünü bitiren Trabzon kızı Remziye Öğretmen atanır. Tanışırlar, birbirlerini severler ve evlenirler.
İki öğretmen kafa kafaya verir. Çocuklara okumayı sevdirmek için yeni yöntemler bulmaya çalışırlar. Oyunla okuma yöntemini geliştirirler. Marangozluktan da anlayan Rasim Hoca, küçük küpler haline getirdiği tahtaların her bir yüzüne bir şey yazar ve çocuklar bu tahtaları yan yana getirerek cümleleri üretirler. Remziye öğretmen ise ayrıca yetiştirme yurdunda gözleri görmeyen çocuklara eğitim vermektedir.
1968 yılında okumayı kolaylaştıran Cin Ali hikaye kitaplarının ilkini çıkartırlar. Cin Ali’nin maceraları o kadar ilgi çeker ve birçok okuldan talep olur. Eşi remziye Kaygusuz ise Cin Ali’yi körler alfabesi ile görmeyen çocukların yaşamına sokar. Rasim Hoca 1988 yılında hayatını kaybettiğinde, ardında milyonlarca Cin Ali okuru vardır.
Bir köyde başlayan ve Köy Enstitünde gelişen Cin Ali’nin hikayesi kısaca böyle.
Daha fazlasını öğrenmek isterseniz, Kavaklıdere’de bulunan 3 katlı bir apartmanın tamamında yer alan, iki başarılı öğretmenin kızı Nevin Apaydın tarafından hayata geçirilen, büyük bir emekle oluşturulan Cin Ali müzesini gezebilirsiniz. Biz Kavaklıderem Derneği yöneticileri olarak gezdik ve hayran kaldık. Hatta sıralara oturarak çocukluğumuza bile geri döndük.
Bu arada, Cin Ali’ye mektup yazıp, müzedeki posta kutusuna da atabilirsiniz. Cevaplanacağından hiç kuşkunuz olmasın.